Külleme Çalıştayı Nurettin KARSLIOĞLU' nun Açıklaması

Düzce Ticaret Borsasi Yönetim Kurulu Baskani Nurettin KARSLIOGLU' nun Açilis Konusmasi 

Öncelikle bizleri kirmayip çalistayimiza katilan, düzenlenmesine katki saglayan emek veren hocalarimiza tesekkür ederim.

Özellikle 2015-2016 sonlarinda ortaya çikan ve findik için büyük tehdit olusturan külleme hastaligi çalistayimizin konusu. Bu ve benzeri hastaliklarla mücadele findigin verimi ve kalitesini arttirmak açisindan temel önceliklerimizden biri. Benim de çalistayimizin  bu anlamda saglayacagi katkiya olan inancim tam. Borsa olarak bu konudaki sorumlulugumuzun bilincinde olarak gerek bilinçlendirme, gerek diger zirai ürünlerde görülen hastaliklara uygulanan biyolojik çözümlere agirlik verilmesi konusunda üzerimize düsen çalismalarin yapilmasina öncülük etmekteyiz.

Findik ürününün ülkemiz ve ihracatimiz açisindan önemi tartisilmaz bir gerçektir ve yaklasik 700 bin hektarlik alanda üretimi yapilmaktadir.

Türkiye’ de üretim normal sartlarda 600 bin ton civarindadir. Ortalama verim dekar basina 80 – 90 kilo olarak gerçeklesmektedir.

Tabiat sartlarinin olumsuzlugundan kaynaklanan nedenler ile ortaya çikan durumlarda bile  (don – küllenme hastaligi vb.) durumlarda toplam üretim 450 bin ton’un altina düsmemistir. Verimin dekar basina 65 kg olarak gerçeklestigi görülmektedir.

Tabiat sartlari olumlu oldugunda findikta verim 900 bin ton olarak gerçeklesebilmektedir.

Örnek olarak 2006 yilini gösterebiliriz. Hepimiz hatirlayacagiz 2006 yilinda üretim 870 bin ton olarak gerçeklesmistir. TMO 360 bin ton alim yaparak piyasaya girmistir.

Söylemek istedigim sunlar;

Türkiye de; minimum 450 bin ton maksimum 900 bin ton findik üretimi gerçeklesmistir.

Ülkemiz sartlarina göre 900 bin tonu 700 bin hektara böldügümüz de dekar basina 130 kg ‘lik bir verim ortaya çikmaktadir.

Ülkemizde 900 bin tonlara yaklasan ürün ancak 10 yilda bir defa gerçeklesmistir. Avrupa ülkelerinde ki dekar basi verimle kiyaslanirsa bu rakamin çok düsük oldugu görülecektir.

Buradan yola çikildiginda üretimde problem oldugunu söylemek dogru olacaktir. Alinmasi gereken verim alinamamaktadir.

Bol ürün elde ederek maliyeti düsürmek temel ve öncelikli hedefimiz olmalidir.

Dolayisi ile fiyat odakli bir yaklasimimiz olmamalidir.

Bugün findik üretiminde dünya hâkimiyetimizi asagiya dogru degil yukariya dogru çekmeliyiz. Iç tüketim oranimiz zaten %15’leri geçmemekte geçecek gibi de görünmemektedir.

Ben findik ürününün her safhasinda olan biriyim. Üreticiyim 90 dönüm bir alanda yetistiricilik yapmaktayim. Ayrica hem üretici hem tüccar bir aileden geliyorum. Ticari faaliyetin her asamasinda bulundum. Manav – tacir – fabrikacilik ve ihracat konularinda yüksek deneyime ve bilgiye sahip oldugumu rahatlikla söyleyebilirim.

Bu nedenle findik ürünü sadece konusma ve kamuoyu yaratmak adina elestirmeye dayanacak bir ürün degildir.

Findik karadeniz insani gibi heyecanlidir ve yerinde duramaz.

Findik için büyük tehdit olusturan külleme hastaligini konu alan bu çalistayimizin sonuçlarinin tüm camiamiza hayirli olmasini temenni dilekleriyle konusmasi son buldu.

Facebook'ta Paylaş